Birden Fazla Dil Konuşabilmek Mümkün mü?
İki dilli çocuklar sözlük tanımına göre her iki dili de akıcı şekilde konuşması beklenen çocuktur ve benim de en özendiğim çocuktur. Çok dilli olmak ise ikiden fazla dili akıcı şekilde konuşmaktır. Bunu bazı aileler çocuklarına çok etkili bir biçimde aktarabilirken bazıları bu konuda aynı başarıyı sergileyemiyor maalesef. 2 örnekle devam etmek istiyorum.
Çift Dilli Çocuklar
Brighton’da tanıştığım İsviçre’den gelen ve aslında Perulu olduğunu söyleyip neredeyse sınıftaki tüm dilleri konuşan arkadaşımdan bahsedeyim size. Bu arkadaşım sanırım çok dilli kategorisine giriyor. Çünkü Fransızca, İspanyolca, Almanca dillerini anadil seviyesinde iyi konuşurken aynı zamanda İngilizce seviyesi de C1 idi. Sebebi ise oldukça basit duracak fakat yaşadığı ülkenin değişmesinden kaynaklanmış. 11 yaşına kadar Peru’da yaşayan arkadaşım Güney Amerika İspanyolcası konuşuyormuş o zamanlar. Fakat İsviçre’ye taşınmalarının ardından İspanyolca dersleri de almış ve şu an her iki İspanyolcaya da hakim. 11 yaşından beri İsviçre’de yaşamasından kaynaklı olarak da İsviçre’nin Alman dili konuşulan kesiminde bu dili öğrenmiş. Okuldaki zorunlu Fransızca öğrenimi ve İsviçre’nin diğer kısmında Fransızca konuşulması sebebiyle bu dili de öğrenen arkadaşım İngilizcenin dünya dili olmasından dolayı İngilizcesini de hem okul yoluyla hem de kendi çabalarıyla geliştirmiş ve ortaya böyle bir tablo çıkmış. Sınıftaki Fransız, Latin Amerikalı, İspanyol, Alman olan herkesle onların dilinde konuşabiliyordu. Gerçekten buna şahit olduktan sonra bir lisan bir insan sözüne hak verdim.
Çift Dilli Çocuk Yetiştirmek yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Diğer örneğimiz ise bir miktar başarısız diyebiliriz. Londra’da evlerinde beni bir hafta ağırlayan ailenin çocukları “bilingual” olmayı teğet geçmişler. Babaları Türk, anneleri ise İspanyol. Göçmen ailemizin çocuklarının tek konuşabildiği dil ise İngilizce. Ancak garip bir şekilde hem İspanyolcayı hem de Türkçe’yi konuşamasalar da anlayabiliyorlar. Küçükken baba Türkçe, anne İspanyolca öğrenmeleri için çabalayarak her iki dile de maruz bırakmış çocukları. Ancak bir süre sonra çocuklarda iletişim bozukluğu, iki dili birbirine karıştırma, doğru kelimeyi bulamama problemleri ile karşılaşınca bunu yapmayı bırakmışlar. Ortak dil İngilizce konuşmaya başlamışlar. Ama örneğin kız ile iletişim kurarken bir süre ben Türkçe konuştum, o ise bana İngilizce karşılık verdi ve sohbet ilerledi. Nasıl anlayabiliyorsun diye sorduğumda “Bilmiyorum sadece anlayabiliyorum ama karşılık veremiyorum.” demişti. Sanırım elime böyle bir şans geçseydi çocuğumun birçok dili öğrenebilmesi için tıbbi destek alarak bunu teşvik etmeye çalışırdım, çünkü karşınızdaki kişiyle onun dilinde haberleştiğinizde sohbetin tıkır tıkır işlemesinin verdiği zevk bana göre paha biçilemez bir deneyim.