CANDELAS 0

Ders 14: Modals Part 3

Modals for Degrees of Certainty

Modallar, belirli bir olay ya da durumun kesinliğini ifade etmek için kullanılan yardımcı fiillerdir. Bu fiiller, bir şeyin ne kadar kesin olduğunu ya da ne kadar mümkün olduğunu gösterir. İşte kesinlik derecelerini ifade eden modallar ve Türkçe açıklamaları:

Must – Güçlü Kesinlik

"Must," yüksek bir kesinlik derecesi ifade eder. Bir şeyin doğru olduğundan emin olunan durumlarda kullanılır, genellikle gözlemler veya mantıklı çıkarımlar sonucu ortaya çıkar.

  1. She must be at home, because her car is parked outside. (Burada, arabasının dışarıda park ettiğine dayanarak evde olduğundan çok emin olunur.)
  2. He must have forgotten about the meeting. (Toplantıyı unuttuğundan oldukça emindir, çünkü bir şeyler hatırlatılmıştı.)

Açıklama: "Must" kullanımı, neredeyse kesin bir sonuç çıkaran bir durumdur ve yüksek bir güven derecesi gösterir. Genellikle gözlemler ya da mantıklı çıkarımlar temel alınır.

Can't / Cannot – Güçlü Kesinlik (Olumsuz)

"Can't" ya da "cannot," "must" fiilinin olumsuz halidir ve bir şeyin kesinlikle doğru olmadığını ifade etmek için kullanılır.

  1. She can't be at home; her car is not in the driveway. (Arabası yolculukta olmadığına göre evde olmadığına emin olunur.)
  2. He can't have forgotten about the meeting; he was reminded this morning. (Toplantıyı unuttuğundan kesinlikle emin olunur çünkü ona hatırlatılmıştı.)

Açıklama: "Can't" ya da "cannot" kullanımı, bir şeyin kesinlikle doğru olmadığına inanıldığını belirtir. Genellikle bunun zıddı olan bir durum ya da eksik kanıtlar gösterilir.

May / Might / Could – Olasılık (Daha Az Kesin)

"May," "might," ve "could," olasılık belirten modallardır ve kesinlikten daha düşük bir güven gösterir. Bunlar, bir şeyin mümkün olduğunu, ancak kesinlikle olmadığını ifade eder.

  1. It may rain later, so you should bring an umbrella. (Yağmur yağması mümkün olduğu için şemsiye getirmek iyi olabilir.)
  2. She might go to the party tonight, but she hasn't decided yet. (Partiye gidip gitmeyeceği kesin değil, kararsız.)
  3. He could be the one who broke the vase, but I’m not sure. (Vazoyu kıran kişi olabilir ama emin değilim.)

Açıklama: "May" ve "might," bir şeyin olma olasılığını ifade eder, ancak kesinlik yoktur. "Could" daha düşük bir kesinlik derecesiyle bir olasılığı ifade eder.

Can't / Couldn't – Olasılık (Olumsuz, Daha Az Kesin)

"Can't" ve "couldn't" olumsuz halleriyle olasılık ifade eder, yani bir şeyin mümkün olmadığını veya olma olasılığının düşük olduğunu ifade eder.

  1. She can’t be the one who ate the cake; she was on the phone all day. (Kek yemiş olamayacağı çok olası çünkü bütün gün telefonda idi.)
  2. He couldn’t have known about the surprise party. (Sürpriz parti hakkında bilgi sahibi olması imkansız gibi görünüyor.)

Açıklama: "Can't" ve "couldn't" olumsuz kullanıldığında, bir şeyin olmasının çok olası olmadığı ancak kesin olmayan bir durumu ifade eder.

No internet connection detected

You are back online