CANDELAS 0

Ders 31: Expressing Ability with Can, Could and Be able to

Can

  • Kullanım: Şu anki yeteneği ifade etmek için kullanılır.
  • Yapı: [Özne] + can + [fiilin yalın hali]
  • Örnekler:
    • "I can swim." (Yüzebilirim.)
    • "She can speak three languages." (Üç dil konuşabiliyor.)

Could

  • Kullanım: Geçmişteki yetenek veya kibar istekleri ifade etmek için kullanılır. Ayrıca, varsayımsal durumlarda olasılıkları konuşmak için de kullanılır.
  • Yapı: [Özne] + could + [fiilin yalın hali]
  • Örnekler:
    • Geçmiş yetenek: "When I was a child, I could climb trees." (Çocukken ağaçlara tırmanabilirdim.)
    • Kibar istek: "Could you help me with this?" (Bana bununla yardımcı olabilir misin?)
    • Varsayımsal: "If I had more time, I could learn another language." (Daha fazla zamanım olsaydı, başka bir dil öğrenebilirdim.)

Be Able To

  • Kullanım: Farklı zamanlarda yeteneği ifade etmek için kullanılır. "Can" ve "could"dan daha esnektir çünkü çekimlenebilir.
  • Yapılar:
    • Şimdiki zaman: [Özne] + am/is/are + able to + [fiilin yalın hali]
      • "She is able to run fast." (Hızlı koşabiliyor.)
    • Geçmiş zaman: [Özne] + was/were + able to + [fiilin yalın hali]
      • "He was able to fix the car." (Arabayı tamir edebildi.)
    • Gelecek zaman: [Özne] + will be + able to + [fiilin yalın hali]
      • "They will be able to come to the party." (Partiye gelebilecekler.)
    • Present Perfect: [Özne] + have/has + been able to + [fiilin yalın hali]
      • "I have been able to solve the problem." (Sorunu çözebildim.)

Karşılaştırma ve Kullanım

  • Can genel yeteneği şimdiki veya gelecekte ifade etmek için kullanılır: "I can play the piano." (Piyano çalabilirim.)
  • Could genel yeteneği geçmişte ifade etmek için kullanılır: "I could play the piano when I was younger." (Gençken piyano çalabiliyordum.)
  • Be able to çeşitli zamanlarda kullanılabilir ve "can" veya "could" kullanılamadığında yararlıdır:
    • Şimdiki zaman: "I am able to attend the meeting." (Toplantıya katılabiliyorum.)
    • Geçmiş zaman: "She was able to finish the project on time." (Projeyi zamanında bitirebildi.)
    • Gelecek zaman: "They will be able to travel next year." (Gelecek yıl seyahat edebilecekler.)
    • Present Perfect: "He has been able to improve his English." (İngilizcesini geliştirebildi.)

********* ********* ******** ********

Ücretsiz video derslerimiz aynı zamanda TEMEL İNGİLİZCE DİL BİLGİSİ kitabımızın konu anlatımlarıdır. Temel İngilizce Dil Bilgisi kitabımız ile bu videolara çalışarak İngilizce öğrenebilirsiniz.

Kitabı incelemek için aşağıdaki resme tıklayınız.

temel seviye ingilizce gramer kitabı

Temel Seviyede daha fazla ve farklı video dersler izlemek, daha fazla soru çözmek ve online aktiviteler yapmak için aşağıdaki kursumuzu inceleyiniz. (Resme tıklayınız.)

temel seviye ingilizce kurs online