Waldorf Eğitimi
Waldorf Eğitimi, yaklaşık 100 yıl önce Avusturyalı filozof, sosyal reformcu ve vizyoner Rudolf Steiner tarafından Avrupa'da geliştirilen, dünya çapında bağımsız bir okul hareketidir. Bugün Waldorf Eğitimi, 60'tan fazla ülkede yaklaşık 1000 okul ve yaklaşık 2000 erken yaş çocukluk programı ile dünya çapında temsil edilmektedir. Waldorf Eğitiminde, öğrenme süreci esasen üç yönlüdür, beyin, kalp ve eller ile ilgilenilir. Ya da başka bir deyişle düşünme, hissetme ve yapma. Bu, Waldorf öğretmenlerinin akademik bilgiyi, sanatı ve pratik becerileri birleştiren bir müfredat ve metodoloji yoluyla her bir çocuğu yetiştirmek ve onunla ilgilenmek için çalıştığı temeldir.
Waldorf Eğitimi, her ne kadar New York'ta Rudolf Steiner Okulu'nun kurulmasıyla birlikte 1928'den beri ABD'de mevcut olsa da bu ülkede pek meşhur olmamıştır. Ancak şu anda yaygın eğitime yönelik artan memnuniyetsizlik ve çocuğun sanat, hareket ve doğa ile etkileşimiyle deneyimler yoluyla elde ettiği birçok yararın giderek tanınması sayesinde Waldorf Eğitimi daha iyi bilinir hale gelmiştir.
Waldorf Eğitiminin Temelleri
Waldorf Eğitimi, çocukluğun her biri kabaca yedi yıllık üç ayrı aşamadan oluştuğu varsayımıyla başlamakta. Doğumdan yedi yaşına kadar (erken dönem çocukluk), yedi ila 14 yaş arası (orta dönem çocukluk) ve 14 ila 21 yaş arası (ergenlik). Her aşama çocukların dünyayı nasıl hissettikleri ve dünyaya nasıl bir yaklaşım sergiledikleri (entelektüel, duygusal, fiziksel ve ruhsal olarak) üzerinde etkilidir. Bu da öğrenme şekillerini etkiler. Waldorf eğitimcileri, her bir çocukluk dönemi için geliştirilen müfredat ve öğretim yöntemlerinin bu gelişim aşamalarına uygun şekilde hazırlanması gerektiğine inanmaktadır.
Waldorf Eğitiminin Faydaları
Çocuklar telaşsız bir çocukluğun tadını çıkarır.
Bir Waldorf okulunu ziyaret edip ve öğrencileri oyun sırasında izlediğinizde, yaşamaktan zevk alan, doğayı keşfetmekte özgür bırakılan ve geniş merak ve hayal güçlerinin onları götürdüğü yerlere özgürce giden çocukları göreceksiniz. Waldorf eğitimli çocuklar, kendi doğal ritimlerine göre gelişmekte özgürdürler ve çocukluklarının tadını tam olarak çıkararak sağlıklı, kendini gerçekleştiren bireyler olmak için gerekli deneyimleri kazanırlar.
Öğrenme uygulamalı ve yaşa uygundur.
Waldorf sınıflarında bir bilgisayarın etrafında dolaşan veya standart bir test için oturmak zorunda olan küçük çocuklar bulamazsınız. Waldorf Eğitim'de öğrenme deneyimsel bir faaliyettir. Teknolojinin yararlarını, kullanımlarını ve nasıl yapıldığını öğretmenin zamanı geldiğinde, Waldorf okul öğretmenleri tabii ki bunu yaparlar. Ancak çocukların yıllarca süren uygulamalı araştırmalar sonucunda geliştirdikleri bilgi, öz-farkındalık ve problem çözme becerileri, bir ekran üzerinde oturarak öğrenebileceklerinden daha fazla şey öğrenmelerini sağlar.
Derinlemesine çalışma, öğrenme deneyimlerini zenginleştirir.
Waldorf Eğitiminde blok olarak öğrenmenin avantajları uzun zamandır bilinmektedir. Günlük sabah (veya “ana”) derslerinde, Waldorf öğrencileri ilköğretimden onikinci sınıfa kadar, akademik disiplinler arasında her 3-4 haftada bir dönen bir konu üzerinde yoğunlaşarak iki saate kadar zaman harcarlar. Öğrenciler, her bir konuyu kapsamlı bir şekilde ve konudan zevk almalarına ve anlamalarına katkıda bulunan bir dizi bakış açısından inceleme şansına sahip olurlar.
Waldorf okulları çok yönlü bireyler üretir.
Waldorf eğitiminde tüm öğrenciler matematik, fen bilimleri ve yabancı dil öğrenirler. Hepsi bir enstrüman çalar ve koroda şarkı söyler. Hepsi el sanatlarını öğrenir, beden eğitimi dersleri alır ve sınıf oyunlarında rol alırlar. Waldorf Eğitim'in amacı, çocukları çok çeşitli deneyimlere maruz bırakmak ve onların içinde birçok ilgi ve yeteneği geliştirmektir.
Waldorf eğitimli bireylerin yaşam boyu öğrenme tutkusu vardır.
Bir Waldorf okulunda eğitim, rekabet ve test puanlarıyla ölçülmez ve ömür boyu sürecek bir yolculuk olarak görülür.